­
NİL'DE ÖLÜM (DEATH ON THE NİLE)/KİTAP İNCELEMESİ - DENIZ IN NEVERLAND

NİL'DE ÖLÜM (DEATH ON THE NİLE)/KİTAP İNCELEMESİ

Ekim 30, 2016



   Nil'de Ölüm, Agatha Christie'nin, Hercule Poirot serisinin on yedinci kitabı. Bu hikayede de tahmin edebileceğiniz gibi, ünlü dedektif Poirot, tatilde olmasına rağmen, kendisini bir cinayeti aydınlatırken buluyor. 

  Arka kapak:Linnet Doyle genç, güzel ve zengin bir kadındır. Dünyada her şeye sahiptir...Hatta en yakın arkadaşının sevdiği adama bile. Linnet ve yeni kocası Nil Nehri'nde bir tekne gezisinde ünlü dedektif Hercule Poirot ile tanışırlar. Huzur dolu keyifli bir gezi olmasına rağmen Poirot'nun isim veremediği, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna dair içinde bir sıkıntı vardır...

  Anlayacağınız klasik bir nerde Poirot, orda cinayet durumu. Ortasından sonuna doğru, katilin kim olduğunu anlamama rağmen 'Belki de değildir?' sorusunu sordurttu bana, çünkü Poirot karakterleri çok zorladı ve hepsine potansiyel suçlu gözüyle baktı. Bu yüzden okurken 'E bu da değilse kim?' sorusunu da sürekli sorup durdum.
  Hikaye, ünlü Linnet Ridgeway'in köyde bir malikane almasıyla başlıyor. Hem çok güzel hem de çok zengin olmasıyla herkesin dilinde kendisi. Kendisi gibi zengin biri olan Charles Windlesham ile evlenmesi bekleniyor ama o gerçekten aşık olduğu biriyle evlenmeyi istiyor. 
   Linnet'in bir de çok yakın bir arkadaşı var; Jackie. Jackie Linnet'in tersine beş parasız, üstelik Linnet'den de hiç bir maddi yardım kabul etmemiş. Linnet'den tek istediği, aşık olduğu ve evleneceği adamı, yeni aldığı malikanede işe alması. Ama işler bu noktada birbirine girer, çünkü Linnet, Jackie'nin sevgilisi Simon'a aşık olur ve devamında ikisi evlenirler.
 Kitapta birçok karakter var ve biz hepsinin düşüncelerini üçüncü şahıs ağzından da olsa farklı bölümler aracılığıyla okuyabiliyoruz. Aslında bu karakterlerin çoğu Linnet'le bağlantılı ve herkesin ortak konusu bu yeni evlilik. Linnet ve Simon, balayı yeri olarak Mısır'a seyahat etmeyi tercih ederler. Tabi bu Mısır fikri de orjinal değil, Mısır'a Simon'la gitmek aslında Jackie'nin hayaliydi ama o da geri kalmaz ve yeni evli çiftin peşinden gider. Amacı bu balayını onlara zindan etmektir çünkü neticede Linnet ondan sevdiği adamı çalmıştır. Kitabın diğer karakterlerinin de tesadüf eseri(!) Mısır'a tatile gitmeyi istemeleriyle herkesin yolu birbiriyle kesişir. Gemide Linnet'in vasisi ve onu dolandıran isim olan Andrew Pennington'dan, onu her yönüyle çok kıskanan Rosalie Otterbourne'a, Linnet'i ağzından düşürmeyen bir sürü kişi vardır. Dedektifimiz Poirot ise olayları yalnızca gözlemlemektedir ve Jackie'yi ara sıra yanlış bir şey yapmaması için uyarmaktadır. Ama bir gece Jackie alkolün de etkisiyle, çantasındaki tabancayı çıkararak Simon'u bacağından vurur. Aynı gece, Linnet'de yatağında, başında bir kurşunla ölü bulunur. İşte burdan sonra da Hercule Poirot ve Albay Race gemideki herkesi sorgulamaya başlar. Tam birinden şüphelendiğinizde suçlunun o çıkmaması ya da aslında herkesin kendi çapında potansiyel bir suçlu olduğunu öğrenmek, okurken gerçekten zevk verdi çünkü gerçek katili ararken aslında herkesin büyük sırları olduğunu öğreniyoruz. Ama tüm bunlara rağmen sonunda şaşıramadım çünkü tahmin ettiğim ama olmamasını istediğim bir sonu vardı. Her şeye rağmen çok güzel planlanmış bir cinayet kurguladığı için yine de Agatha Christie'ye tebrikler.

    Kitapta çok vurgulanan ve benim de en çok dikkatimi çeken bir algı varsa, o da birinin aynı anda hem çok güzel hem de çok zengin olamayacağı. Çoğu kadının hatta erkeğin Linnet'i kıskanma nedeni de bu zaten. Belki de Linnet'in ölümü, bu ikisinin asla bir arada yürüyemeyeceğinin bir sembolü. Kitaptan çıkaracağımız bir ders de varsa, o da aşırı kıskançlığın ve aşırı sevmenin ölümcül etkiler doğurabileceği. Bkz: 
                                
                                                   *******SPOILER*******
   Cinayet çözüldükten sonra, Simon sedyede götürülürken Jackie'nin Simon'ı ve kendisini vurması ve ölmeden önce Simon'ın Poirot'ya gülümsemesi gerçekten tüyleri diken eden bir sahneydi. 

                           

You Might Also Like

0 yorum