NORMAL İNSANLAR (NORMAL PEOPLE) | SALLY ROONEY - KİTAP YORUMU

Ekim 18, 2019



Birçok yazar ve gazete tarafından övgüyle bahsedilen bir romanla karşınızdayım bugün. Normal İnsanlar, Sally Rooney’nin geçtiğimiz yıl yayınladığı, bu ay ülkemizde Can Yayınları tarafından raflarda yerini alan, ikinci romanı. 1991 İrlanda doğumlu yazar, romanında büyük bir yer verdiği Trinity College’da edebiyat eğitimi almış. İsmi birçok yerde fırtınalar estiriyor. “Voice Of Her Generation”, yani “Kendi Kuşağının Sesi” olarak adlandırılmasının bir sebebi olsa gerek. Bana göre bu yakıştırma ona, insan ilişkileri üzerine derinlikli gözlem ve anlatımlarından dolayı yapılıyor.

İnsan ilişkilerinin en komplikesi olan genç yetişkin ilişkileri, romanı oluşturan başlıca konu aslında. 
İçe kapanık, okulda pek sevilmeyen zengin kız Marianne ve annesi Marianne’in evinde temizlik yaparak para kazanan, okulun sevilen çocuğu Connell; kimsenin kırk yıl düşünse tahmin edemeyeceği bir arkadaşlığa başlıyorlar. Okuldaki ‘iyi’ ve ‘kötü’ şöhretleri dolayısıyla kimsenin bu arkadaşlıktan haberi olmasını istemeyen ikili, zamanla birbirlerine eşlik etmekten çok hoşlanıyorlar. İçinde “aşk” bulunmayan, açık bir birliktelik yaşayan Marianne ve Connell hem cinselliği keşfe çıkıyor hem de kimsede bulamadıkları arkadaşlığı birbirlerinde buluyorlar. İkilinin birbirlerine bu kadar yakınlaşması ve ruh eşi diyebileceğimiz yere varmaları, hikâyenin en sevdiğim kısmı oldu.

Lisenin ardından üniversitede bambaşka ve birbirlerinden uzakta bir hayata adım atan kahramanlarımızın yolları Trinity College’da tekrar kesişiyor. Her insanda olduğu gibi, Marianne ve Connell’ın da üniversitede kişilikleri oturuyor ve gerçek dünyanın farkına varıyorlar. Çalkantılı ilişkileri, birbirlerine itiraf edemedikleri ve seçimleri; onları sürekli farklı yollara sürüklüyor ama sonunda tekrar bir araya gelmelerini sağlıyor.

Kitabın üçüncü kişi ağzından anlatımı ve diyalogların tırnak işaretleriyle ayrılmaması okumaya başlarken epey can sıkıcı oldu benim için. Kimin ne dediğini seçmek zordu fakat yazarın böyle yapmasının bile bir sebebi olduğunu düşünüyorum. Kitabın adı olan Normal İnsanlar hem çok basit hem de çok ağır bir isim kalıyor bana göre. Beni bu ikilemde bırakması hoşuma gitti açıkçası. Sally Rooney ‘nin anlatımının bir diğer sevdiğim yanı ise ilişkilerdeki yakınlığı ve samimiyeti çok iyi anlatıyor olması. Diyalogları çok güzel bir şekilde yazmış. Sanırım kendisi üniversite hayatı boyunca epey gözlem yapmış ve deneyim için çeşitli ilişkilerde bulunmuş. Bana bu izlenimi verdi ama her ne yaptıysa sonucun başarılı olduğu kanısındayım.


Bu bir aşk romanı değil bana kalırsa. Daha çok dram diyebiliriz. Yazar yer yer siyasete bile değiniyor, özellikle İrlanda’da iç siyaset ve otoriteyle ilgili düşüncelerine yer veriyor; bu düşünceleri Connell aracılığıyla bize iletiyor tabii. Politikayı sıkıcı bulan vurdumduymaz tayfayı ise Trinity College’ın zengin Edebiyat öğrencileri temsil ediyor romanda. Sally Rooney’nin şimdilik büründüğü siyaseti ve sınıf farklılıklarını edebiyatına katan, gençlerin sesi olarak yükselen imajı ne kadar sürecek bekleyip göreceğiz.

You Might Also Like

0 yorum